8. “Dost” İslam’a Hizmet Ödülleri

“Limni’de bir Malatyalı Bilge: Niyâzî-i Mısrî” Paneli
26 Mayıs 2012
“Sırrın Sırrı” Uluslar Arası Sultan Veled Sempozyumu
10 Aralık 2011
Hz. Muhammed’in (s.a.s) doğumu vesilesiyle her yıl düzenlenen “Dost” İslâm’a Hizmet Ödülleri gecesinin sekizincisi bu yıl Şişli Belediyesi'nin kısmi sponsorluğunda, "Kur'an-ı Kerîm" başlığı altında 4 Şubat 2012 Cumartesi günü İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi.

Genel katılıma açık olan ve ücretsiz olan organizasyon www.nefesyayinevi.com ve www.turkkad.org sitelerinden canlı olarak yayınlandı.

Program:

Vakıflar adına Açılış Konuşması
Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Mehmet Görmez'in “Kur'an-ı Kerîm'in hakikati” konulu konuşması.
Ödül takdimleri

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na yapmış olduğu hizmetler vesilesiyle 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülütakdîm edildi.
Prof. Bruce Lawrence'a, “The Qur’an: A Biography” isimli kitabı vesîlesiyle 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
- Son devir tefsir alimlerinden Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır adına ailesine 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
- Kur’an tilâveti ve erken dönem Kur’an nüshaları üzerinde yaptıkları çalışmalar vesilesiyle Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç’a 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
- Kur'an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san'atlardan HAT san'atında Hattat Aziz Efendi adına ailesine 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
- Kur'an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san'atlardan TEZHİP san'atında Muhsin Demironat adına ailesine 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
- Kur'an-ı Kerîm çevresinde şekillenen san'atlardan CİLT san'atında İslâm Seçen'e 2012 Dost İslâm'a Hizmet Ödülü takdîm edildi.
  • Ara
  • “Lâ Edrî” Tasavvuf Musıkisi Konser
 
 

1952 yılında Tosya/Kastamonu’da doğmuştur. 1964 yılında Çorum İmam Hatip Okulu’nun orta kısmını, 1970 yılında İstanbul (Fatih) İmam Hatip Okulu’nun lise kısmını bitirmiştir. 1974 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden, 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur.

Bir süre Şişli Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan Ali Bardakoğlu, İstanbul Adliyesi'nde Hakimlik stajını tamamlayarak Afyon-Bolvadin’de hakimlik yapmıştır.

1977 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nde Fıkıh (İslam Hukuku) asistanı olmuştur. 1982 yılında Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi İslam Hukuku Kürsüsü’nde doktorasını tamamlamış ve Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Hukuku yardımcı doçentliğine atanmıştır. 1986 yılında doçent olmuştur.

Ali Bardakoğlu, 1993 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine geçerek 1994 yılında profesör olmuş ve fakültede idari görevlerde bulunmuştur.

1991-1992 yıllarında İngiltere’de, 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kendi alanında çalışmalar yapmıştır.

Çeşitli zaman dilimleri içinde İslam’ın ve İslam hukukunun tarihsel süreçteki ve günümüzdeki ana problemleri üzerine bilimsel yayınlar yapmış, tebliğler sunmuş, ilmi toplantılar düzenlemiştir.

Ali Bardakoğlu, 28 Mayıs 2003’de Türkiye Cumhuriyeti’nin 16. Diyanet İşleri Başkanı olarak atanmıştır. Görevi esnasında, Diyanet’in toplumun bütün kesimlerine sıcak ve kucaklayıcı bir dille hitap etmesine özel önem vermiştir. Başkanlığı döneminde kurumun üstlendiği ulusal ve uluslararası misyon güçlenmiş, kadınların kurumda ve din hizmetlerinde rolü artmış, dindarlığın sağlıklı gelişiminde bilgi ve ahlakın önemine vurgu yapılmıştır.

8 Kasım 2010 da emekliye ayrılan Ali Bardakoğlu, halen Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde ilmi çalışmalarını sürdürmektedir.


Kişisel:
Born: Ağustos 14, 1941, Newton, N.J.
Website: www.duke.edu/web/muslimnets/mcw_bio/ bruce/index.htm.
   
Eğitim:
1958-62    Princeton University, A.B. (magna cum laude)
1964-67    Episcopal İlahiyat Fakültesi, M. Div.
1967-72    Yale University, Ph.D. (Dinler Tarihi: İslam ve Hinduizm)

Başlıca Araştırma Alanları:
Dini Hareketlerin Mukayeseli Araştırması
Kurumsal İslamiyet, Özellikle Asya’daki Hint-Pers Tasavvufu
Şiddetin Dini Maskeleri
Tektanrılı İnanç ve Din İdeolojisi Olarak Çağdaş İslamiyet
Müslüman Kozmopolitanlığı ve Azınlıkların Rolü

Mesleki Pozisyon ve Onur Dereceleri:
1971-73        Asistanlık, Din Fakültesi, Duke Üniversitesi
1973              Memuriyet Kadrosuna geçiş (Columbia Üniversitesinden gelen teklifi reddettikten sonra)                                                                                                    
1973-79        Doçentlik
1976-78        Bölüm Başkanı, Güney Asya’da Mukayeseli Araştırmalar Programı
1979              Profesörlük
1982-83        Bölüm Başkanı Dini Etüdler, Lisansüstü Programı
1987-88        Bölüm Başkanı, Din Fakültesi
1990-91        Bölüm Başkanı, Din Fakültesi
1992-97        Müdür, Mukayeseli Alan Çalışmaları Programı
1996-02        Bölüm Başkanı, Din Fakültesi
2000              Inaugural Nancy and Jeffrey Marcus Humanities Din Profesörü
2004-09        Kurucu Müdür, Duke İslam Araştırmaları Merkezi
2006              Teoloji Doktoru Honoris Causa, Virginia Papaz Okulu
2008-10         İslam dalında Carnegie Bursiyeri: Afrika ve Güneybatı Asya’da Azınlıkların Hakları
2011               İslam Araştırmaları Emeritus Profesörü

Kullanılan başlıca yabancı diller: Arapça, Urduca, Farsça ve Fransızca
                                 
Yayınlanan Kitaplar:
Hint Dinlerinde Shahrastani: (Önsöz: Franz Rosenthal), The Hague: Mouton & Co., 1976.  (Religion and Society Series, vol. IV:  Jacques Waardenburg, General Editor). 297 sayfa.
 
Uzak bir Flütten Notlar: Moğol Öncesinden Kalan Hint Tasavvuf Edebiyatı: London & Tehran: The Imperial Iranian Academy of Philosophy, 1978. 123 sf.

Gül ve Kaya: Güney Asya İslam'ın Entellektüel Tarihindeki Tasavvufi ve Akılcı Ögeleri: Mayıs 1975 Quail Roost Sempozyumdan yayınlanan sayfalar. Durham, NC: Güney Asya  Monografi Serisi, Duke Universitesi, #15, 1979.  200 sf.

İbn Haldun ve İslami İdeoloji: Duke Üniversitesinde Nisan 1983 tarihinde gerçekleşen konferanstan yayınlanan sayfalar. Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji üzerine Uluslararası Çalışmalar,   Leiden: E.J. Brill, 1984.  137 sf.

Tanrı Savunucuları:  Modern Çağa karşı Köktenci İsyan: San Francisco: Harper & Row, 1989.  London: I.B. Tauris, 1990.  Columbus’tan ciltsiz yeni baskı: Güney Carolina Basın Üniversitesi, 1995. 306 sf.
*Amerikan Din Akademisi tarafından verilen (1990 yılında tarihe geçmiş), Dini Çalışmalarında Mükemmelik Ödülü Sahibi. Din Çalışmaları Araştırmaları 19/4, Ekim 1993:287-297 bakınız.

Gönül için Ahlak Dersleri:  (Şeyh Nizam ad-din Awliya, d. 1325 AD ile Sohbetler), Amir Hasan Sijzi tarafından hazırlanmıştır., Fawa’id al-fu’a isimli farsça metninden tercüme edilmiştir ve K.A. Nizami tarafından genel bir giriş ile hazırlanmıştır. Batı Maneviyat Klasikleri Serileri. NY: Paulist Yayınevi, 1992. 312 sf. 

Efsaneyi Bozmak: Şiddetin Ötesinde İslam: Princeton:  Princeton Basın Üniversitesi, 1998. Karton cilt: 2000. Oxford Basın Üniversitesi tarafından yayınlanan Özel Millenyum Baskısı, Karachi: 2000. Lübnan ve Suudi Arabistanlı Obeikan yayımcılar tarafından 2003 baharında yayınlanan Arapça çevirisi. Louisville Grawemeyer Din Ödülü için üç defa aday gösterilmiştir. Ayrıca Bahasa (Endonezya) diline de tercüme edilmiştir. 237 sf.
               
Online Dinler için Ahmakların Kullanım Kılavuzu: Indianapolis: Macmillan USA, 1999. Siber-Maneviyatı üzerine yazılan ilk popüler kitap, “God Online” isimli seminer için yapılan  Web sayfasına, yayımcının daveti üzerinde yanıt olarak basılmıştır. 418 sf. 

Türk ve Hindu Ötesinde: İslam Güney Asya’daki Kimlikler Hakkında Tekrar Düşünülmesi: David Gilmartin ile birlikte düzenlenmiştir. Gainesville: Florida Basın Üniversitesi, Rockefeller Enstitüsü tarafından Güney Asya İslamı ve  Daha Büyük Müslüman Dünyası üzerine yapılan 2000 deneme, Nisan 1995’de Duke’da derlenmiştir. 354 sf.
 
Sevilmesi Gereken Sufi Şehitler: Güney Asya ve Ötesinde Bulunan Crishti Kardeşliği:  yazar Carl Ernst ile birlikte derlenmiştir.  New York: Palgrave Basını, 2002. 2003 Coomaraswamy Ödülü için Güney Asya Kültürünü yansıtan en orjinal kitap olarak aday gösterilmiştir. 241 sf.

Yeni İnançlar, Eksi Kaygılar: Amerikan Dini Yaşamdaki Müslümanlar  & Diğer Asyalı Göçmenler: New York: Columbia Basın Üniversitesi, 2002. . 2003 Analitik Kategoriler AAR Kitap Ödülü Finalisti. 197 sf.

Hac’dan Hip Hop’a kadar Müslüman Ağlar: Miriam Cooke ile birlikte yayınlanmıştır.  Chapel Hill, NC: UNC-CH Basını, 2005’de yayınlanan ve ilk 10 kitap arasında bulunan ISIM Ödülü. 2007 Hindistan tarafından yeniden basılmıştır. 325 sf.

Dünyaya Mesajlar: Osama Bin Laden’in Açıklamaları: Suudi kaçak/terörist/evrensel cihatçılar tarafından oluşturulan ve (James Harwath tarafından) İngilizceye yeni çevrilmiş başlıkları ile  girişi olan ilk kapsamlı görüşmeler koleksiyonu ve yasal direktifler.  London & New York: Verso, Kasım 2005. 12 yabancı dile çevrilmiştir. 292 sf. 12 Şubat 2006 NY Times Sunday Book Review eleştirisi, 9 Mart 2006 NY Review of Books eleştirisi  yanı sıra birçok eleştiriler mevcuttur. 

Kur’an-ı Kerim – Bir Biografi:  İki ayrı baskıda; Amerikan ve İngiliz, “Dünyayı Değiştiren On Kitap” logosu  altında  GroveAtlantic tarafından yayınlanan çapraz kitaplar serisinden bir tanesidir. UK baskısı: Temmuz 2006, Amerikan baskısı, Şubat 2007. 16 yabancı dile çevrilmiştir. 231 sf.
       
Şiddet Üzerine: Bir Antoloji: Zamane, çoğunlukla Avrupalı veya Amerikalı  şiddet teorisyenlerinden oluşan ve soğuk savaş ortamlarında çözümsüz kalan evrensel siyasetlerdeki krizlere özellikle dikkati çeken eleştirel değerlendirmeler. Yazar Aisha Karim (Xavier Koleji, Chicago) ile birlikte derlenmiştir ve Kasım 2007’de Duke Basın Üniversitesi tarafından yayınlanmıştır, ikinci baskısı ise Eylül 2009’da yayınlanmıştır . 420 sf.

Makaleler, Kitap Bölümleri, Araştırmalar ve Röportajlar.
Aligarh’da, Aligarh Müslüman Üniversitesinde, U.P. Hindistan’dan Profesör ve Araştırmacı olarak iki kez ayrılıp geri döndükten sonra 1976 yılından bu güne kadar 200’den fazla makale, kitap bölümleri ve araştırmalar yazdı ve yayınladı. Ayrıca çok sayıda radyo ve televizyon programında da röportajlara katıldı.
      

1878 yılında Antalya’nın Elmalı ilçesinde doğmuştur. İlk ve orta öğreniminin yanı sıra hafızlığını Elmalı’da tamamlayan Muhammed Hamdi, tahsiline devam etmek üzere İstanbul’a gitmiş, Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam ettiği Kayserili Mahmud Hamdi Efendi’den icazet almıştır. Soyadı kanunu çıkınca babasının köyünün ismini (Yazır) soyadı olarak aldıysa da daha çok doğum yerine nispetle Elmalılı diye meşhur olmuştur.

Bir taraftan kendi gayretiyle edebiyat, felsefe ve mûsiki öğrenmiştir. Ülkeyi çağdaş ilim ve medeniyet seviyesine ulaştırmaya vesile olabileceği ümidiyle meşrutiyet idaresini hararetle savunmaya başlamış ve bu görüşü temsil eden İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin ilmiye şubesine üye olmuştur. Avrupaî tarzda bir meşrutiyet yerine şeriata uygun bir meşrutiyet modeli geliştirmek için çalışmalar yapmıştır.

II. Meşrutiyetin ilk meclisine Antalya mebusu olarak girmiş, 1918'de şeyhülislâmlık bünyesinde kurulan Dârü’l hikmeti’l İslâmiyye âzalığına, bir müddet sonra da bu müessesenin reisliğine tayin edilmiştir. Israrlı teklifler üzerine Damad Ferid Paşa’nın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf nâzırı olarak görev yapan Muhammed Hamdi Yazır, bu görevde iken ikinci rütbeden Osmanlı nişanı ile ödüllendirilmiştir.

15 Eylül 1919'da ilmî rütbesi Süleymaniye Medresesi müderrisliğine yükseltilmiştir. Millî Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerinde görev yaptığı için İstiklâl Mahkemesi’nce gıyabında idama mahkûm edilmesi üzerine Fatih’teki evinden alınarak Ankara’ya götürülmüş ve kırk gün tutuklu kalmıştır. Mahkeme sonunda muhtemelen İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olması sebebiyle suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul’a dönmüştür.

Çağdaşları arasında benzerine az rastlanan geniş kültürlü, mütefekkir bir din âlimi olan Elmalılı Muhammed Hamdi aynı zamanda sanatçı bir kişiliğe sahipti. Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazmasına rağmen edebî yönüyle pek tanınmamıştır. Eserlerinde kullandığı dil üzerinde yapılan incelemelerden anlaşıldığına göre Elmalılı yazılarında genellikle sade Türkçe kelimeleri tercih etmiş, ancak Türk dilinin öz malı haline gelen Arapça, Farsça ve Batı kaynaklı kelimeleri de ihmal etmemiştir.

Elmalılı’ya asıl ününü kazandıran eseri “ Hak Dini Kur’an Dili” adlı meşhur tefsiridir. Ona göre Kur’ân-ı Kerîm hiçbir dile hakkıyla tercüme edilemez. İhtiva ettiği mânaları keşfetmek çok zor olmakla birlikte Kur’an’ı tefsir edebilmek için kelimelerin gerçek anlamını belirlemek, lafız ve mâna bakımından ilişkili olan kelimeler arasında bağlantı kurmak, lafızların yer aldığı metnin genel kompozisyonunu dikkate almak ve neticede kastedilen asıl mâna ile tâli mânaları ayırt etmek gerekir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Kur'an-ı Kerim'i ilk kez Türkçe yorumlaması için görevlendirilmiş Mehmet Akif Ersoy'dan sonraki ikinci kişidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkçe bir tefsir hazırlatılması kararı alınınca Diyanet İşleri Reisliği bu işi kendisine teklif etmiştir. Elmalılı teklifi kabul ederek tefsiri yazmaya başlamış, “Hak Dini Kur’an Dili” adını verdiği eserini vefatından önce bitirmeye muvaffak olmuştur. 27 Mayıs 1942'de, uzun müddet müptelâ olduğu kalp yetmezliğinden Erenköy’de vefat etmiş ve Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Elmalılı, İslâm ümmetinin içtimaî vicdanını kaybetmesinin büyük felâketlere sebep olacağını, müslümanları Avrupalılaştırmanın bir hata olduğunu ve kurtuluşun Avrupa’yı içimizde eritip kendi değerlerimizi korumakla mümkün olabileceğini yazılarında ısrarla belirtmiştir. Ona göre Batı’nın değerlerinden değil ilminden faydalanmak gerekir. Çünkü insanlar ancak İslâmî esaslara bağlı kalmakla mutlu olabilirler. Esasen insanlık kendi türünü devam ettirebilmek için bir gün mutlaka İslâmiyet’i benimsemeye mecbur kalacak ve gelecekte İslâm dini daha iyi anlaşılıp uygulanacaktır.

Üç dört yıl aralıksız felsefe ile meşgul olan Muhammed Hamdi, Batılı bazı yazarların mantık ve felsefe kitaplarını tercüme etmek, pozitivizm, materyalizm ve tekâmül nazariyesi başta olmak üzere çeşitli felsefî sistemleri eleştirmek suretiyle felsefede de söz sahibi bir âlim olduğunu göstermiştir. Bilgiler arasındaki ilişkileri düzenleyerek mutlak senteze varmayı önemli gören Elmalılı, diğer mütefekkir ve âlimlerden bağımsız olarak düşünebilmesi ve onları yer yer eleştirerek farklı görüşler ortaya koyması açısından müslümanların tefekkür hayatının canlanmasına katkıda bulunmuştur.

Kaynak: Diyanet Vakfı Ansiklopedisi

 

1938 yılında Kastamonu’nun Devrekâni ilçesine bağlı Bıngıldayık köyünde doğmuştur. Aralık 1947’de dokuz yaşında hâfız olmuştur. İlkokulu Devrekâni’de bitirmiş, Orta ve yüksek öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır.

30 Haziran 1963’te İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra Temmuz 1963 ile Şubat 1965 tarihleri arasında İstanbul (Çarşamba) İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır.

15.02.1965 - 15.07.1971 tarihleri arasında İstanbul ve Kayseri Yüksek İslâm enstitülerinde öğretim elemanı olarak görevini sürdürmüştür. 1967-1968 öğretim yılında, Bağdad Üniversitesi’nde Arap Dili üzerinde çalışmıştır. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinin okul dönemini Bursa Personel Okulu’nda geçirmiş, kıta hizmetini Tunceli Askerlik Şubesi’nde tamamlamıştır.

Doktorası tefsir ilim dalında olan Altıkulaç daha sonra sırasıyla şu görevlerde bulunmuştur:
• Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı (15.07.1971 – 07.09.1976)
• MEB Din Eğitimi Genel Müdürlüğü (07.09.1976 – 02.11.1977)
• M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği (02.11.1977 – 09.02.1978)
• Diyanet İşleri Başkanlığı (09.02.1978 – 10.11.1986)

Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden 10.11.1986 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır.
 
Azerbaycan Millî Yaradıcılık Akademiyası tarafından profesör seçilmiştir. Emeklilik döneminde İstanbul Marmara Üniversitesi ve Bakü Devlet Üniversitesi İlahiyat fakültelerinde öğretim görevlisi olarak hizmet etmiştir, ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanlığı görevini yürütmüştür.

24 Aralık 1995 seçimleri sonrasında 20. dönem İstanbul milletvekili olarak Parlamento’ya girmiş, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı görevini yürütmüştür.

Daha sonra İSAM’da müellif-redaktör olarak çalışmakta iken 03 Kasım 2002 seçimleri sonunda yeniden 22. dönem İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir. Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığı görevine seçilmiş, dönem sonuna kadar bu görevini sürdürmüştür.

Hâlen yeni kurulan ve 2010-2011 öğretim yılında faaliyete geçen “İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi” Mütevelli Heyeti Başkanıdır. Ayrıca bir taraftan İSAM’da müellif-redaktör olarak hizmet vermeye çalışırken diğer taraftan kişisel ilmî çalışmalarını sürdürmekte olup hayatının son on yılını Hz. Osman ve Hz. Ali’ye nisbet edilen mushaf nüshaları üzerinde yoğunlaşarak geçirmiş, dünya kütüphane ve müzelerinde bulunan bu çok değerli kültür varlıklarının bilim âlemiyle buluşmasını sağlamıştır.

Basılmış Eserleri:
1. Ebû Şâme el-Makdisî ve el-Murşidu’l-vecîz’i (Doktora tezi, Beyrut 1395/1975; Ankara 1406/1986).
2. Yüce Kitabımız Hz. Kur’ân (Ankara 1982 ve sonrasında 12 baskı yapmış, toplam 91.000 adet basılmıştır).
3. Tecvîdü’l-Kur’ân (Ankara 1981 ve sonrasında 14 baskı yapmış ve toplam 670.000 adet basılmıştır).
4. Zehebî ve Ma’rifetü’l-kurrâsı (I-IV, İstanbul 1416/1995; Riyad 1424 / 2003).
5. Hz. Osman’a İzâfe Edilen Mushaf-ı Şerîf (Topkapı Sarayı Müzesi Nüshası), IRCICA yayını (İstanbul 1428/2007).
6. Hz. Osman’a Nisbet Edilen Mushaf-ı Şerîf (Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Nüshası), İSAM yayını (I-II, İstanbul 1428/2007).
7. Hz. Osman’a Nisbet Edilen Mushaf-ı Şerîf (Kahire el-Meşhedü’l-Hüseynî Nüshası), IRCICA yayını (I-II, İstanbul 1430/2009).
8. Hz. Ali’ye Nisbet Edilen Mushaf-ı Şerîf (San’â Nüshası), IRCICA yayını (İstanbul 1432/2011).
9. Zorlukları Aşarken (I_III, İstanbul 2011).
10. TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 43. cildine kadar 80 adet telif madde.
11. Çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış makaleler.

Uluslararası Toplantılarda Sunduğu Bazı Tebliğler:
1. Rü’yet Problemi Üzerine (Kıbrıs, 22-26 Mart 1980).
2. Hicrî XV. Asrın Girişinde İslâm Davetinin Neresindeyiz? (Cezayir, Eylül 1980)
3. İslâm’da Davet ve İrşâd (Mekke, 5-9 Şubat 1981).
4. Hicrî XV. Asra Girerken İslâm Dünyası (Hartum, 28 Mart 1981).
5. Kur’an Kıraati (Cezâyir, 01 Eylül 1981).
6. Hz. Peygamber’in Örnek Ahlâkı (Cezâyir, Eylül 1982).
7. İslâm’ın Getirdiği Sulh Anlayışı (İslâmâbad, 17 Eylül 1984).
8. Hz. Peygamber Zamanında Adliye Teşkilatı (İslâmâbad, 6-7 Aralık 1984).
9. Türkiye’de Din Hizmetleri (Mekke, 23 Aralık 1984).
10. İslâm’ın Barış Anlayışı ve Bulgar Zulmü (Lyon, 14 Aralık 1985).
11. Kur’an Hizmeti (Mekke, 12 Mart 1995).
12. İslâm’a Göre Savaş ve Barış (Moskova, 27 Mayıs 1995).
13. Dinler Arası Çatışmadan Sakınma Yolları (Tunus, 23 Eylül 2010).

 
 

Hat san’atı tarihimizde, yirminci asrın meşhur yazı üstâdlarından, Kâhire’de ilk hat mekteplerinin kurucusu, başarılı bir öğrenci, varlığını sanata vakfetmiş mübarek insan: Aziz Efendi. Mehmed Abdülaziz Aktuğ 1289 târihinde Trabzon’un Maçin (Maçka) kasabasında doğmuştur. Babası Rize’nin Salâha deresi eşrâfından Molla Mehmet Abdülhamid Efendi’dir. Annesi Esma Hanım’dır.

Aziz Efendi, ilk tahsilini Eyüp Sultan’da Şah Sultan İbtidâi Mektebi’nde yapmıştır. Daha sıbyan mektebi sıralarında iken, güzel yazıya olan merak ve istidâdı sebebiyle, Filibeli Ârif Efendi’den sülus, nesih yazılarını öğrenmeye başlamıştır. Çok geçmeden ahlâkı ve kabiliyeti sebebiyle hocasının hem muhabbetini hem de takdirini kazanmıştır. Onun çocukluk devresine âit güzel bir hâtırasını şöyle naklederler: “Çok şiddetli bir kış günü, Ârif Efendi, hem yolların karla kaplı, hem de hasta olması sebebiyle meşkhâneye gitmekte tereddüt eder. Fakat hiç kimse gelmese bu zor şartlara rağmen Aziz gelir düşüncesiyle dershâneye gelen Ârif Efendi, talebesinin kendisini beklemekte olduğunu görünce: ‘Evlâdım bugün ders gösteremeyecek kadar rahatsızdım fakat seni mahsun etmemek için geldim’ der.”

Aziz Efendi, sülüs, nesih yazılarını nazari (teorik) ameli (pratik) olarak öğrendikten sonra Arif Efendi ve Reisü’l- Hattatin Muhzinzâde Abdullah Bey’den 1896 yılında icâzet almıştır. Daha sonra Hasan Hüsnü Efendi’den ta’lik yazısını da öğrenerek 1894 tarihinde mezun olmuştur. Devrin celi üstadı Sami Efendi’den celi sülüs, celi ta’lik yazılarının inceliklerini öğrenmiştir.

Siyâkat yazısını Evkâf eminlerinden Sultanahmetli Refik Bey ile Defter-i Hâkâni kalemi mümeyyizi Şehreminili Hüsâmeddin Efendi’den meşk etmiştir. Şehri Ahmed Efendi’den ilmiye icâzeti almaya muvaffak olmuştur. Ayrıca Özbekler Tekkesi Şeyhi Edhem Efendi’den ebru san’atını da öğrenmiş, böylece ilmi ve san’at tahsilini muvaffakiyetle tamamlamıştır. Hat Sanatı tarihinin en ihtişamlı devri kabul edilen XIX. asrın büyük üstadlarından ve sanat muhitlerinden istifâde etmiştir. Ârif Efendi’nin pek çok talebesi arasında temâyüz ederek, kısa zamanda seriü’l-kalem nâmıyla şöhret bulmuştur.

Aziz Efendi, çeşitli kurumlarda memuriyet yapmıştır. Bâb-ı Meşihat’te memur bulunduğu sıralarda Ken’an Rifai’nin terbiye halkasına girmiştir. Muhterem mürşitleriyle beraber bir Ramazan ayında Fahr-i Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed’i ziyaret için Medine’de bulundukları bir sırada, sâdât-ı kirâmdan Şeyh Hamza Rifâî Hazretleri’nin huzurlarında tâc-ı hilâfeti giymek suretiyle mânevî mükâfata mazhar olmuştur. Eserlerine önceleri Abdülaziz Eyyûbî veya sadece Aziz, halîfe olduktan sonra ise Eş-şeyh Mehmed Abdülaziz e’r-Rifaî şeklinde imza atmıştır.

Hattat Aziz Efendi’nin şahsiyet yapısını ve bazı hususiyetlerini Sâmiha Ayverdi hatıratında şöyle nakletmiştir:“… Fevkalâde hüsnü ahlâk sahibi, edep, terbiye, saygı ve sevgi ile dolup taşan bu insan, bir cömert san’atkâr idi. Kendisinden yazı isteyenleri reddetmez, karşılığında ise masrafını dahi çıkarmayan bir ücreti aldığı gibi almadığı daha çok olurdu. Sanki Allah onu almaya değil vermeye memur etmiş bulunuyordu...”.

Aziz Efendi 1922 senesinde resmi izinle Kahire’ye gitmiştir. İki yıl Süyûfiye Caddesinde Mevlevi tekkesinde, halifiye ait kısımda ikamet etmiş, I. Fuâd tarafından istenilen Kur’an-ı Kerim’i yazmaya başlamıştır. Melik Fuâd nüshası olarak bilinen bu Kur’an-ı Kerim’in yazılması altı ay sürmüştür. Tezhibi de Aziz Efendi'den istenince Kahire’de kalma izni uzatılmıştır.

Kur’an’ı Kerim’in hat ve tezhibindeki güzellik, I. Fuâd’da hayranlık uyandırmış ve Aziz Efendi’ye Kahire’de Hat Mektebi açmasını teklif etmiştir. Aziz Efendi, bu arada Anadolu’da Cumhuriyet’in ilanından sonra vazifeli bulunduğu Bab-ı Meşihat kaldırılınca Melik’in bu isteğini kabul ederek ailesini de yanına alarak geçici olarak Kahire’ye yerleşmiştir. 1922 Ekim ayının ortasında Tahsinü’l – Hutûti’l –Arabiyye medresesi adıyla bir mektep açılmıştır.

Melik Hazretleri ikinci bir okul açılmasını bildirince, Aziz Efendi Şeyh Salih Medresesi’nde 1923 Şubat ayında bir hat mektebi daha kurmuş, her iki okulun da hem müdürlüğünü hem de hocalığını yapmıştır. Bu medreselerin kurulması Mısır kültür ve san’atı bakımından tarihi bir hadisedir. Kahire’de ilk defa hat medreselerinin açılması da, İslam âlemi için büyük önem taşımaktadır. Kâhire, İslâmî ilimlerin merkezlerinden biri olması sebebiyle çeşitli İslâm ülkelerinden Kâhire’ye ilim ve sanat öğrenmeye gelen binlerce genç, bu hat medreselerinden de istifâde ederek memleketine dönmüşler, kendi ülkelerinde klâsik Türk hat üslûbunun yayılmasını sağlamışlardır. Bugün hiçbir Arap hattatı yoktur ki ya doğrudan veya dolayısıyla Aziz Efendi’den istifâde etmemiş olsun. Bu, Aziz Efendi’nin Kâhire’deki on iki yıllık hocalığının çok bereketli semeresidir.

Aziz Efendi, Mısır iklimi kendisine iyi gelmediği için 20 Nisan 1933 tarihinde yazdığı dilekçe ile sıhhatinin bozulduğunu söyleyerek emekliliğini istemiştir. İstanbul’a döndükten sonra 16 Ağustos 1934 yılında vefât etmiş ve Edirnekapı mezarlığına defnedilmiştir. Mermer, tek şahideli kabir taşında yeni harflerle “Hattat-ı Şehir, Şeyh Azizer-Rifai Efendi’nin rûhuna fâtiha” ibâresi yazılıdır.

Mahmut Bedrettin Yazır, Hâfız Ahmed Hamdi Tezcan Efendi, İzzeddin Hümâyi Bey, Karagümrüklü Zâkir Selahaddin Bey, Arif Bey, Hâfız Kâzım Büyükaksoy Bey İstanbul’da icâzet verdiği talebelerden bazılarıdır. Kahire’de de 115 talebeye hocalık etmiş ve icâzet vermiştir.

Eserlerinden on iki mushaf-ı şerif en önemlilerindendir. Bunlardan başka Aziz Efendi’nin Mısır’da yazdığı yirmiye yakın sülus, nesih, tâlik, dîvânî meşk mecmuaları, pek çok cami yazıları, kitap ve mecmua başlıkları olmakla birlikte İstanbul’da çeşitli koleksiyon ve evlerde bilhassa Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Ekrem Hakkı Ayverdi Koleksiyonu’nda ve Ümmü Kenan dergâhı’nda, Aziz Efendi’nin murakkaları, levhaları ve celî kalıpları mevcuttur.

Kaynak: Prof: Dr. Muhittin Serin, “Hattat Aziz Efendi”, Kubbealtı Kültür ve Sanat Vakfı, İstanbul 1999, s.13-41

 
 
 
 
23 Mart 1907’de Kastamonu’da dünyaya gelmiştir. İlk tahsilini, İstanbul’un işgali yıllarında Üsküdar Sultanisi’nin iptidai kısmında tamamlamıştır. 15 Haziran 1929 tarihinde İstanbul Erkek Muallim Mektebi’ni bitirmiş ve ilkmektep muallimliği şehadetnamesini almıştır. Burada yazı hocası Tuğrakeş İsmail Hakkı, resim hocası Şevket Dağ, elişi hocası Celâl ve tahnitçi Kenan beylerden çok istifade etmiştir.

Muallim Mektebi’nin son sınıfında okurken İsmail Hakkı Bey’in tavsiyesine uyarak müdür İbrahim Alâeddin Gövsa’dan izin almış ve Medresetü’l-Hattâtîn’e devama başlamıştır. Burada Necmeddin Okyay’ı, Hulusi Yazgan’ı ve Bahaeddin Tokatlıoğlu’nu tanımıştır.

Mezun olunca ilk hocalık hizmetine Bandırma’nın Perema isimli sahil köyünde başlamış, daha sonra Galatasaray Lisesi’nin ilk kısmına elişi hocası olarak tayin edilmiştir. 1936 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Türk Tezyînî Sanatlar Bölümü’ne devama başlamıştır. 1941 yılından itibaren ek görevle Türk Tezyinatı bölümü öğretmeni olmuş, 1945’de kadrosuyla Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçmiştir.

Muhsin Demironat, müzehhibliğinin ilk yıllarında hocası Altunbezer’in tesîrinde kalarak ilk eserlerini bu yolda vermiştir. Fakat daha sonra DGSA’ndeki muallimliği sırasında Hattat Necmeddin Okyay’ın telkinleriyle meslekdaşı Rikkat Kunt’la beraber klasik yolda eserler vererek kendi tarzlarını ortaya koymuşlar ve tezhib sanatında yeni dönemin öncüleri olmuşlardır.

Müzehhiplik dışında katı’lık, savatcılık, çakmacılık, porselencilik, ağaç oymacılığı ve minecilik dallarıyla da ilgilenmiş, farklı sanat dallarıyla uğraşmak ona ayrı keyif vermiştir. Ayrıca hocası Kenan Bey’den de kuş-hayvan tahnîtini öğrenmiştir.

Zaman içinde, artık ustası kalmayan ruganî kabların hazırlanmasını merak eden Muhsin Hoca, 18. yüzyılın müstesna sanatkârı Ali Üsküdârî’yi kendisine mânevî hoca alarak, bu tarzda da mükemmel eserler meydana getirmiştir.

31 Ağustos 1966 tarihinde DGSA’daki tezhip hocalığından ayrılan Muhsin Demironat, 1 Eylül 1966’da Yıldız Porselen Sanayii müdürlüğüne tâyin edilmiştir. 22 Mart 1972’de yaş haddinden emekliye ayrılışına kadar, burada birbirinden mükemmel ve farklı pek çok desen çizen Muhsin Demironat, bu müessesenin yeniden parlak bir devir yaşamasına vesîle olmuştur.

Tezhipde, eski zevk ve kaidelerin yeniden canlanmasında, önemli bir köprü vazifesi görmüştür. Kendisi bu sanatla uğraşıp öğrenci yetiştirmeyi tercih etmiş, birikimlerini nazarî olarak neşretme yoluna girmemiştir. Birisi Akademi Mecmua’sında olmak üzere, bilinen iki makalesi dışında yazılı eseri yoktur.

Muhsin Demironat, 27 Haziran 1983’de Haydarpaşa Siyami Ersek Hastanesi’nde vefat etmiş ve Karacaahmed’e defnedilmiştir.
 
 

1936 yılında Kosova-Priştine'de doğan İslam SEÇEN, ilk ve orta öğrenimini burada tamamlamıştır. Bölgenin PEC(İpek) şehrinde bulunan Güzel Sanatlar Akademisi' ne birincilikle girmiş, üç yıl resim ve heykeltraş bölümünde öğrenimine devam etmiştir.

1957 tarihinde İstanbul'a göç eden Seçen, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam ederek, akademinin Süsleme Sanatları Bölümü Yüksek Kısmı’ndan mezun olmuştur. Akademi'de zamanın kıymetli hocalarında yetişen İslam Seçen, Necmeddin Okyay, Sacid Okyay'dan cilt, Emin Barın'dan cilt ve yazı derslerini almıştır.

1961'de Kültür Bakanlığı'nın kararıyla, Süleymaniye Kütüphanesi'nde Cilt ve Patoloji servisini kurmuştur. 27 yıl bu serviste 17 kişilik ekibiyle, kültür mirasımız olan binlerce yazma eseri restore ederek hayata kavuşturmuştur. İslam Seçen sadece yurtiçinde değil yurtdışında da restorasyon çalışmaları yapmıştır.

1970'te Portekiz'in Lizbon şehrindeki Gülbenkian müzesine davet edilen Seçen, buradaki yazma eserleri restore etmiştir.

1988 tarihinde Süleymaniye Kütüphanesi'nden emekli olan İslam Seçen, daha önce de ders verdiği Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel El Sanatları Bölümü Cilt Anasanat Dalı'na öğretim görevlisi olarak atanmıştır.

2001 yılında yaş haddinden emekli olan Seçen, meslek hayatına halen bu alanda öğrenci yetiştirerek ve yazma eserleri hayata kavuşturarak devam etmektedir. Pek çok sergi, seminer ve etkinliklere katılan Seçen, birçok ödül ve plakete layık görülmüştür.